GENCFAN
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

GENCFAN

gncfn hortlayabilen site............
 
AnasayfaPortalLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Amasya Genelgesi (21/22 Haziran 1919 )

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Görkem
Admin
Admin
Görkem


Mesaj Sayısı : 768
Yaş : 31
Nerden : Lüleburgaz
Kayıt tarihi : 01/04/08

Amasya Genelgesi (21/22 Haziran 1919 ) Empty
MesajKonu: Amasya Genelgesi (21/22 Haziran 1919 )   Amasya Genelgesi (21/22 Haziran 1919 ) EmptyCuma Nis. 18 2008, 16:16

Amasya Genelgesi (21/22 Haziran 1919 ) Mustafa Kemal Paşa, Anadolu ve Rumeli örgütlerini birleştirmek için Sivas'ta bir genel kongre toplama kararındaydı. Bu amaçla emir subayı Cevat Abbas Bey'e 21 Haziran'ı 22 Haziran'a bağlayan gece bir genelge yazdırdı. Bir bakıma Amasya Genelgesi ulusal kurtuluş hareketimizin ve büyük ******'ün başlattığı bağımsızlık savaşımızın çıkış noktasıdır, denilebilir.

Bu genelgenin önemli noktaları şunlardı:

1. Vatanın bütünlüğü, ulusun bağımsızlığı tehlikededir. İstanbul Hükümeti, İtilaf Devletlerinin etki ve denetimi altında bulunduğundan yüklendiği sorumlulukların gereğini yerine getirememektedir. Ulusun bağımsızlığını gene ulusun azim ve kararı kurtaracaktır. Ulusun haklı sesini dünyaya duyurmak için her türlü etki ve denetimden uzak bir millî heyetin varlığı gerekmektedir. Anadolu'nun her yönden en güvenilir yeri olan Sivas'ta ulusal bir kongrenin toplanması kararlaştırılmıştır. Bunun için bütün illerin her sancağından halkın güvenini kazanmış üç delegenin en hızlı şekilde yola çıkarılması gerekmektedir. Her hangi bir kötü durumla karşılaşılabileceği düşünülerek bu iş millî bir sır olarak tutulmalı ve delegeler yolculuklarını gizli olarak sürdürmelidirler.

2. Doğu illeri adına 10 Temmuz'da Erzurum'da bir kongre toplanacaktır. O güne kadar öteki illerin temsilcileri de Sivas'a ulaşabilirlerse Erzurum Kongresi'nin üyeleri de Sivas'ta yapılacak genel kongreye katılmak üzere yola çıkacaklardır.

3. Temsilcilerin Müdafaa-i Hukuk-ı Milliye Dernekleri ve Belediye Başkanlıkları ile başka yoldan seçilmeleri ve yola çıkarılmaları konusunda yurt sevginizin yardımını ve seçilen kimselerin adları iye yola çıkış zamanlarının bildirilmesini rica ederim.

4. Bu telgrafın alındığının hemen bildirilmesini rica ederim.
Sivas Kongresi'ne çağrı anlamındaki bu genelge, askerî ve sivil makamlara şifreli olarak gönderildi. Bundan başka Mustafa Kemal Paşa, İstanbul'daki Ahmet İzzet Paşa, Halide Edip, Kara Vasıf, AHmet Rıza gibi önem verdiği kişilere bir mektupla genelgeyi gönderdi. Bu mektubunda, sadece mitingler düzenlemekle kurtuluşun sağlanmasının mümkün olmadığını, doğrudan ulusun bağrından çıkacak bir güce dayanmak gerektiğini, bundan böyle İstanbul'un Anadolu'ya bağlı olmasını ve bu konuda pek çok kişiye önemli görevlerin düştüğünü bildiriyordu.

Amasya Genelgesi, Mustafa Kemal Paşa, Ali Fuat Paşa (Cebesoy), Rauf Bey (Orbay), Refet Bey (Bele) ve Mustafa Kemal Paşa'nın karargâh heyetinde bulunanlar tarafından imzalanmış, ayrıca Kâzım Karabekir ve Cemal (Mersinli) Paşaların telgraflı onayları alınmıştı. Amasya Genelgesi, millî kurtuluş mücadelesinin gerekçe ve yöntemini içeren bir program özelliği taşımaktadır. Önce vatanın ve milletin karşı karşıya bulunduğu tehlikeler ortaya konmakta, ardından da kurtuluş çaresi gösterilmektedir. Vatanın bütünlüğünün tehlikede olduğunu belirten ifadenin, aynı zamanda bölgesel kurtuluşu çare olarak görenlere de bir mesaj olduğu söylenebilir.

İstanbul Hükümeti'nin güçsüzlüğünün vurgulanmasından sonra yerine millî bir kurulun oluşturulmasının zorunlu görülmesi, genelgeye bir ihtilal bildirisi niteliğini kazandırmaktadır. Milletlerin bağımsızlığını yine milletin azim ve kararının kurtaracağı ifadesi genelgenin adeta ruhunu oluşturmaktadır. Bununla millî bağımsızlık ve millî egemenlik fikri vurgulanmaşı, kurtarıcı olarak padişah ve halifenin güçlü devletlerin manda ve himayesinin yerini millet ve milliyetçilik unsurları almıştır. Amasya Genelgesi millî bir kongrenin toplanmasını öngördüğünden milletin birlik ve beraberliğni sağlamada ilk önemli girişim olmuştur. Mustafa Kemal Paşa genelgeyi gönderdiği İstanbul'daki bazı kişilere mektupla özet olarak şu hususları duyurmuştu: Sadece miting ve gösterilerin büyük gayeleri hiç bir zaman kurtaramayacağını, bunların ancak milletin bağrından fiilen doğan ortak kudrete dayanırsa kurtarıcı olabileceğini belirtmiş, zaten acı olan durumu tehlikeli şekle koyan en kuvvetli etkinin İstanbul'daki muhalif akımlar ve millî davayı zararlı bir şekilde yüzüstü bırakan siyâsî ve milletin aleyhindeki propagandalar olduğunu artık İstanbul'un Anadolu'ya egemen olamadğğını, tabi olmak zorunda olduğunu ifade etmişti. Mustafa Kemal Paşa, Amasya'daki faaliyetleri sırasında daha sonra Amasya Müftüsü olan Abdurrahman Kâmil Efendi'nin büyük desteğini görmüş, onun halka hitaben "Milletin şerefi, haysiyeti, hürriyeti, istiklali hakikaten tehlikeye düşmüştür. Bu felaketten kurtulmak icabederse vatanın son bir ferdine kadar ölmeyi göze almak lazımdır. Padişah olsun, halife olsun, isim ve ünvanı her ne olursa olsun, hiç bir şahıs ve makamın hikmet-i mevcudiyeti kalmamıştır. Yegâne kurtuluş çaresi halkın doğrudan doğruya hakimiyeti eline alması ve iradesini kullanmasıdır" sözleri tüm Amasyalıları harekete geçirmiştir.

Amasya Genelgesi'nin yayınlanması İstanbul'daki işgal kuvvetlerinin tepkisini çekmekte gecikmemiş, özellikle İngilizler Mustafa Kemal Paşa'yı İstanbul'a geri getirmek için İstanbul Hükümeti'ne öteden beri yaptıkları baskıları artırmışlardı. Bunun üzerine İstanbul Hükümeti 23 Haziran'da çağrıldığı halde gelmediği, halkı hükümete karşı kışkırttığı gerekçesiyle Mustafa Kemal Paşa'yı görevinden azletmiş, durumu Dahiliye Nezareti'nin gereken illere bildirmesini kararlaştırmıştı.

Mustafa Kemal Paşa Sivas'a hareket etmeden önce burada aleyhinde bazı faaliyetlerde bulunulduğunu öğrendiğinden, tedbir olarak bu yönde hareket etmek üzere V. Tümen'den bir birlik hazırlanmıştı. 26 Haziran'da Amasya'dan ayrılıp Tokat üzerinden 27 Haziran'da Sivas'a varan Mustafa Kemal Paşa halkın ve ordunun sevgi dolu gösterileriyle karşılanmıştı. Burada karşılaştığı ve kendisini tutuklamak için Sivas Valisi Reşit Paşa'yı kışkırtan Elazığ Valisi Ali Galip'i azarlamış, buna karşılık Ali Galip de Mustafa Kemal Paşa'ya verdiği riyâkâr cevaplarla asıl amacını gizlemeyi başarmıştı. Mustafa Kemal Paşa Dahiliye Nazırı Ali Kemal Bey'in azline ve emirlerinin yerine getirilmemesine dair genelgesinden buradayken haberdar olmuştu. Buna karşılık Erzincan Mutasarrıflığı'na çektiği telgrafında görevine padişah emriyle atandığını, azliyle ilgili Harbiye Nezareti'nden herhangi bir tebligat almadığını, bu nedenle mülkî memurların emirlerini yerine getirmeye mecbur olduklarını bildirmişti.

Mustafa Kemal Paşa Sivas'ta teşkilat ve hareket tarzı hakkında gerekli talimatı verdikten sonra 28 Haziran'da Erzurum Erzurum yolculuğuna çıkmıştı. Kendisine 2 Temmuz'da Erzincan'da bu kez padişah adına çekilmiş bir telgraf ulaşmıştı. Bu telgrafta İstanbul'a dönmesi, bu mümkün olmadığı takdirde Harbiye Nezareti'nden bir iki ay hava değişimi alarak barış yapılıncaya kadar dilediği yerde istirahat etmesi bildirilmekteydi. Ayrıca Harbiye Nezaretinden de aynı istekleri tekrarlayan ikinci bir telgraf alan Mustafa Kemal Paşa bu telgraflara verdiği cevapta Anadolu'dan ayrılmayacağını ve görevine devam edeceğini belirtmişti. Ancak gerek sarayın, gerekse Harbiye Nezareti'nin aynı türden telgrafları, onun 3 Temmuz'da Erzurum'a varışından sonra da gelmeye devam etmişti. 5 Temmuz'da Harbiye Nezareti'nin kendisini padişah adına geri çağıran telgrafına ertesi gün geri dönmeyeceği cevabını vermişti.

8 Temmuzda Mustafa Kemal Paşa'ya padişah adına çekilen ilk telgrafta istifa ederek İstanbul'a dönmesi yabancıların hükümete baskı yaparak hakkında onur kırıcı bir davranışta bulunmaları ihtimaline karşı tavsiye edilmezken, aynı tarihli ikinci bir telgrafta İngilizlerin bu konuda garanti vermeleri nedeniyle dönmemesi için tereddütü gerektirecek bir nedenin kalmadığı bildirilmekteydi. Ancak İstanbul'un Mustafa Kemal Paşa'yı geri getirmek amacıyla giriştiği bu son çabalar da sonuç vermemiş, bunun üzerine aynı gün görevine son verildiğine dair padişah buyruğu çıkarılmıştı. Buna karşılık hayatının her döneminde meşruluğu ilke edinmiş bir lider olan Mustafa Kemal Paşa 8-9 Temmuz gecesi Harbiye Nezareti'ne ve padişaha çektiği telgraflarında resmî göreviyle beraber askerlik mesleğinden de istifa ettiğini bildirmişti. 9 Temmuzda orduya, illere ve millete hitaben yayınladığı genelgesinde de bundan sonra millî gaye için milletin sinesinde bir fert olarak her türlü fedâkârlıkla çalışacağını ilan etmişti.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Amasya Genelgesi (21/22 Haziran 1919 )
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
GENCFAN :: Kültür sanat :: Türk Tarihi..-
Buraya geçin: